Tedarik Zinciri 2020 Perspektifi
MIT’nin yöneticilik okulu Sloan, “Tedarik Zinciri 2020 Özel
Raporu” başlıklı 4 makalenin özetlendiği çalışmasını yayınladı.
İlk yazısında
tedarik zincirini bekleyen siber-tehditleri inceleyen Sloan, özellikle servis
sağlayıcıları ve 3. Partilerden kaynaklanan açıklara bağlı gelebilecek saldırıların
altını çiziyor. Makalede 2016-2017 yılları arasında tedarik zincirinde yaşanan
siber saldırıların % 150 artmış olması işin ciddiyetini göz önüne seriyor.
Gelecekte ise IoT üzerinden gerçekleştirilebilecek saldırıların yöneticilerin
korkulu rüyası olacağı belirtilmekte.
İkinci makalede tedarik zincirindeki 4 kör nokta ile nasıl
baş edileceği anlatılıyor. Büyük tedarik zincirlerindeki etik sorunlar tüm
organizasyonu aşırı derecede yıpratır, sadece şirketin içinde değil tedarik
zincirinin her noktasına: tedarikçimize onu tedarikçisine taşeron ve alt taşeronlara
kadar inmek lazım. Bu kapsamda yazıda
önerilen 4 çözümden ilki malzeme takibinde güncel teknolojilerin kullanılması. Böylece
teslim alınan ürünün nerede, hangi şartlarda üretildiği, etik koda uygunluğu
takip edilebilmektedir.
İkinci öneri, taşeron
ve alt taşeron kullanımının kontrollü olarak gerçekleştirilmesidir. Çoğu zaman
artan talepleri yönetmek için firmalar kontrolsüz şekilde taşeron ve alt
taşeron kullanmakta, bu da sadece kalite sorunları değil etik sorunları da
peşinden getirmektedir.
Üçüncü öneri yalın üretim dinamiklerinin doğru
kullanılmasıdır böylece verimlilik artacak daha uygun üretim şartları sağlanacaktır.
Böylece tedarik zincirinde uzun dönem perspektifli bir ilişki de kurulacak ve
etik kaygılar en aza indirilecek riskli taşeron kullanımı, fason imalatlara
gerek kalmayacaktır.
Dördüncü öneri ise kriz zamanında sert hareketler ile
tedarik zincirindeki uzun dönemli ilişkiyi yok etmemektir. Tedarik zinciri
kurgusunu oturtmak ve geliştirmek zaman ister. İlk krizde elinizdeki
tedarikçiler ile olan ilişkiyi koparmak çoğu zaman bizleri daha kötü konuma
getirir. İlişkiye yatırım yapmak, sürekli iyileştirme peşinde olmak ve uzun
dönemli düşünmek gereklidir.
Üçüncü makale ise Block-Chain teknolojisinde tedarik
zincirinin öncü olacağı üzerine bir analizdir. Bu teknolijinin finans ayağı
oldukça ilgi çekmekle birlikte tedarik zincirinde oluşturulacak başarı
hikayeleri işi değiştirecektir. Mearsk firmasının takip için block-chain
teknolojisi kullanması bunun örneklerindendir.
Dördüncü makale ise tedarik zincirindeki görünürlüğün
tüketici güvenini ve satışları arttırması üzerine yazılmıştır. Yapılan bir
araştırmaya göre müşterilerin %75’i şeffaflığı müşteri-satıcı ilişkisinde en
önemli değerlerden biri olarak nitelemiştir. Şeffaflık pahalı, riskli ve zaman
alan bir değer olmakla birlikte, müşteriye sunulduğunda güveni ve bağlılığı
arttırdığı çalışmalarla ortaya konmuştur. Bu nedenle tedarik zincirinin
görünürlüğüne yapılan yatırım hızlı dönüşü olan iyi bir yatırımdır.
Bülent Özbay Mart 2020
Yorumlar
Yorum Gönder